28 Mart 2008 Cuma

Don Pancho

Huancabamba’daki devacılar çok iyidir, mutlaka gidin dediler. Baktık 140 kilometre, sabah gider akşam döneriz diye yola çıktık. Kamyon yolculuğu, sabahki bekleme hariç, 14 saat sürdü. 4000 küsur metrelik bir geçitten And Dağlarını aştık. Meğer hazretler Huancabamba merkezde değil, köylerde olurmuş. Don Pancho iyiymiş. İnsanın ruhunu okurmuş. Bir gün de katır tedarik etmekle geçti. Üçüncü gün, akıllara durgunluk veren birtakım dağ patikalarından düşe kalka gittik. Akşama doğru, ciğerlerimiz patlak körük gibi fıslayarak, Don Pancho’nun köyüne vardık.

Don Pancho tüm kızılderililer gibi ketum, ifadesiz bir adam. Ahırda yer gösterdi, oka çuvallarının üstüne yatak serildi. Yan bölmede domuzlar durmadan homurdandılar. Sabah kalktığımızda üstümüz halı gibi pire kaplıydı.

Gün doğarken gene yollara düştük. Donmuş bataklıklar, buzlu dereler aştık. Nihayet bulutların üzerinde, gri bir metal örtü gibi ışıyan Shimbe gölüne geldik. Don Pancho anadan doğma soyunmamızı emretti. Deliler gibi böğürerek soğuk suya girdik. Birtakım paslı kılıçlar, ne idüğü belirsiz aletler çıktı, İspanyolca İnkaca karışımı dualar okundu. Baharatlı otlarla bir alkol karışımı yapıldı, burnumuza çekmemiz söylendi. Kafadan kurşun yemek öyle bir duygu olmalı, şaşırtıcı.

Aynı yollardan, bu sefer kesif sis içinde Don Pancho’nun köyüne dönüldü. Yolda uzun ponçolar giymiş, silahlı, 30-40 kişilik bir atlı grubuna rastladık. Ya da bana öyle geldi, emin değilim.

Biz yokken evde bütün gün sanpedro kaynatmışlar. Halüsinojen bir kaktüsmüş. Don Pancho nihayet biraz açıldı. Bacağını kırsan, kriz geçirsen seni şehirde hastaneye gönderirim tabii dedi. Ama uzun süre iyileşmeyen hastalıkların yüzde doksanı kalpten gelirmiş. Modern tıp bunu anlamazmış. Shimbe gölünde arındıktan sonra sanpedroyu içince, yalnız kendi kalbini değil, yanındakilerin kalbini de açık kitap gibi okuyabilirmişsin.

Yöre köylerinden birkaç hasta daha vardı. Hep beraber içtik. Corinna-Barbara ile Osman ondan sonraki bir-iki gün tuhaf bir huşu içinde dolaştılar. Ben içer içmez sızmışım. Hakikate erme şansımı bir kez daha kaçırmış oldum, ne yapalım.

Köyden Huancabamba’ya, oradan Pasifik sahiline dönüşümüz gene 3-4 gün sürdü.